Okul öncesinde çocuğa bir kavramı öğretmek istiyorsak onun yaşına ve gelişim düzeyine göre o kavramı nasıl öğretebileceğimizi araştırarak işe başlamalıyız. Örneğin henüz ince motor kasları gelişmeyen bir çocuğa ince bir kalemle yazı yazmayı öğretemeyeceğiniz gibi henüz eşleştirme yapamayan çocuğa gruplama ve sıralama yaptıramazsınız.

Matematik aslında yaşamımızın her alanında vardır. Çocuk 2-3 yaşında yavaş yavaş nesneleri saymaya başlar. Evdeki nesneler ile matematiği öğrenmeye başlar. Mesela bir metre gördüğünde oradaki sayıları inceler ve rakamları görür. Eline taş geçtiğinde bir kısmını bir yana, diğer kısmını ise diğer yana koyarak kendince ayırma yapar. Aileler de evde çocukları için ufak ama etkili yollar deneyebilir.

Örneğin bir matematik köşesi hazırlayabilirsiniz. O köşeye deniz kabukları, kuru yapraklar, bloklar, ip, kurdele, şişe kapakları, sayı kartları, grafikler, takvim, metre, taşlar, düğmeler, abaküs, taneli kuru baklagiller, yap-bozlar gibi çok çeşitli nesnelerle doldurabilirsiniz. Çocukla birlikte o köşede kapakları sayabilirsiniz, birbirine eşit veya farklı olan kapakları kenara ayırabilirsiniz. Çocuklara soyut olarak saymayı öğretmek yerine her bir durumu somut olarak ele almalısınız. Çünkü henüz bu yaşlarda çocuğun soyut düşünme becerisi gelişmemiştir.

Çocuklarınıza ufak matematiksel görevler vermelisiniz. Mesela sofraya kaşık götürmesini isteyebilirsiniz. Götüreceği kaşıkları her bir aile üyesine bir tane olacak şekilde saymasını isteyebilirsiniz.

Sınıflandırma nedir?

Sınıflandırma, nesneleri belirli özelliklerine göre belirli gruplara ayırabilme yeteneği demektir. Sınıflandırma becerisi 4 yaşına doğru adım adım kazanılır. 4 yaşından sonra ise çocuk bunu kendi başına becerebilir. Çocuğun sınıflandırma yapabilmesi için iki nesne arasındaki farkın bariz belli olması gerekir. İki nesne arasında az fark bulunuyorsa, çocuk bu durumu anlamlandıramayacak ve ikisinin eşit olduğunu dile getirecektir.

Örneğin, çocuğun önüne renkli boncuk veya düğmeler koyup bunları renklerine göre ayırmasını isteyebilirsiniz. Çocuğun zorlandığını görürseniz çocuğa destek olmalısınız. Mesela evdeki kumaşları çocuğun önüne dizip renkli-düz-benekli gibi sınıflandırmasını isteyebilirsiniz.

Evde oynadığı oyuncakları toplarken toplar bir yana, arabalar bir yana, bebekler bir yana olarak toplamasını isteyebilirsiniz. Bu basit gibi görülen beceriler aslında çocuğun daha sonraki hayatındaki matematik becerilerini etkileyecektir. Çocuk ne kadar çok somut düşünürse, ileride soyut işlemleri de o derece güçlü olacaktır.

Sizlere evde çocuğunuz ile oynayabileceğiniz sınıflandırma örneği vereceğim. Yaşam alanlarının farklılığına göre çeşitli hayvan resimlerinin çıktısını alın. Daha sonra çocuğunuz ile karşılıklı oturun ve hayvanlar üzerine sohbet edin. Tek tek o resimleri çocuğun önüne dizerek hangisinin havada hangisinin karada yaşadığını sorun ve bunun üzerine sohbet edin. Daha sonra aynı yaşam alanında bulunan hayvanları sınıflandırmasını isteyin. Havada yaşayanlar bir köşede, karada yaşayanlar bir köşede, suda yaşayanlar ise diğer köşede olacak şekilde dizmesini isteyin. Bunun gibi basit sınıflandırma işlemleri yapabilirsiniz.

Sıralama nedir?

Nesnelerin ölçülebilen özellikleri yönünden azdan çoğa veya çoktan aza doğru bir dizim şeklidir. Örneğin çocuğun önüne çeşitli kalemler dizin ve küçükten büyüğe doğru sıralamasını isteyin. Ya da önüne çeşitli kalınlıkla kitaplar dizip kalından inceye ya da inceden kalına doğru dizmesini isteyebilirsiniz.

Bir bardaktan diğer boyutlu bir bardağa su doldurabilirsiniz. Çocuk, ince ve uzun olan bardağın daha çabuk dolduğunu, derin ve geniş bir bardağın ise daha geç dolduğunu zamanla anlamlandıracaktır. Ya da parçadan bütüne gibi etkinlikler yaptırabilirsiniz. Bir elmayı 4 eşit parçaya bölüp, birleştirildiğinde bir tüm elma olacağını somut olarak gözlemlemesini sağlayabilirsiniz. Bu ve bunun gibi bir çok etkinlik çocuğunuzun matematik gelişimine katkıda bulunacaktır.

Yazar: Mısra Kara