Bildiğimiz üzere 0-6 yaş çocuk gelişimi açısından çok kritik bir evreyi ifade ediyor. Çünkü bu dönemde çocuklar hızlı gelişme kaydeder ve ilerleyen dönemlerinde temeli kabul edilir. Bu yüzden bu dönemde yaşadığı olumsuz deneyimlerde çocuğun gelecekteki gelişimini etkilemektedir. Bugün bahsedeceğim hastane konusu da bilhassa 0-6 yaş dönemi için ekstra önem arz etmektedir.
Çok yanlış olan ama toplumumuzda çok sık rastladığımız bir davranışla sözlerime başlamak istiyorum. Özellikle çocukları durdurmak için çocuğu iğneyle, hastaneyle, hemşireyle, doktorlarla korkutmak. Aslında bilmesek de bu davranış hem çocuğa hem ebeveyne hem de hastane personellerine doğrudan doğruya zarar vermektedir. Çocuk için zararı; hastalandığında hastane hayatı olumsuz bir deneyim olarak geri döner hatta bazen gelişimini bile etkiler. Ebeveyn için zararı; çocuğun hastaneden korkması, ebeveyn için tedavi sürecini bir kabusa çevirir. Hastane personelleri için zararı ise doktor ve hemşireler gerekli tedaviyi uygulamakta zorluk çekerler. Gördüğümüz gibi bir davranışın sonucu nerelere varıyor. Çocuğumuzu hastaneyle iğneyle korkutmaktan vazgeçmemiz gerekir. Bunun yerine hastane bilinci oluşturmalı ve çocuğun başta ebeveynleri yoluyla daha sonra öğretmenleri yoluyla hastane eğitimleri almasını sağlamamız gerekir.
Çocukların hastaneye karşı gösterdiği tepkiler yaşına, gelişim düzeyine, hastalığın durumuna, daha önceki yaşadığı deneyimlere ve ailesinin tutumuna göre farklılık göstermektedir. Ebeveyn olarak sizin başlıca göreviniz çocuğunuzu yaşına uygun şekilde müdahalelerden haberdar etmektir. Çocuklara yaşayacağı durumlar hakkında yalan söylenmemeli, dürüstçe her şey anlatılmalıdır. Unutulmamalıdır ki bilinmezlik herkeste olduğu gibi çocukta da kaygı yaratır.
Hastalık kavramına 0-2 yaş dönemindeki çocuklar akıl erdiremezler, anlayamazlar. 2-6 yaş dönemindeki çocuklar ise hastalığı olağanüstü güçlere bağlar, kötü, bulaşıcı olarak düşünürler. Aynı zamanda bu yaş grubundaki çocuklar hasta olmayı, hastaneye yatırılmayı ceza olarak algılayabilirler. Ailesinin kendisini terk edeceğini düşünebilirler. Bundan ötürü regresyon ve saldırganlık davranışları görülebilir. Bu yüzden eğer hastanede kalma durumu varsa ben 5 yaşından küçük çocukların güven duyduğu kişiyle yani annesiyle kalmasını öneriyorum. Böylelikle çocuk kendisini güvende hissedecektir.
Hastaneye yatışta ya da bir kontrol sırasında çocuğu rahatlatabilecek davranışlar:
Duyacağı acılar somutlaştırılarak tarif edilebilir (Örneğin; iğne acısını arı sokması gibi). Olacakları önceden bilmesi çocuğu rahatlatır.
Hikayeler üzerinden giderek oradaki karakterlerin neler hissettiklerine dair konuşmalar yapılabilir ya da ebeveynin geçmiş deneyimleri hakkında konuşulabilir. Böylelikle çocuğunda kendi duygularını ifade edebilmesi için fırsat tanınmış olunur.
Hastaneye giderken yanında sevdiği bir oyuncağını götürmesi için teşvik edilebilir. Yaş düzeyine göre çocukların belli ihtiyaçları, rutinleri olur. Bu günlük rutinlerini hastanede de devam ettirmesi, ihtiyaçlarının karşılanması çocuğun duyduğu kaygıyı azaltacaktır.
En sevdiği müzikleri dinlemek, en sevdiği çizgi filmleri izlemek, en sevdiği oyunları oynamak, en sevdiği şeyler hakkında konuşmak gibi aktiviteler yapılabilir.
Tabi bunların yanı sıra çocuk hastane ortamında şımartılmamalı. Evde uygulanan kurallar disiplinli bir şekilde devam ettirilmelidir.
Yazar: Feyza Nur Yaşar