21. yüzyıl becerilerinin öğrencilere kazandırılmasına verilen önemin sonuçlarından biri olarak kodlama derslerinin yaygınlaştığını görüyoruz. Kodlama derslerinin küçük yaş gruplarındaki öğrencilere sağladığı belki de en önemli kazanım algoritmik düşünme becerisi olarak karşımıza çıkıyor. Peki ama uzun vadede kodlama dersi toplumumuza ne kazandırabilir?

Her şeyden önce çağın gerektirdiği bilgi ve becerileri edinmiş bir nesin oluşturmak, diğer ülkelerle rekabet edebilmek açısından oldukça büyük öneme sahip. Yazılım sektörünün giderek büyüdüğü ve diğer mesleklerin için de önem kazanmaya başladığı düşünüldüğünde küçük yaşta eğitimine başlanmasında büyük yarar var.

Kodlama derslerinin önemli olduğu bir başka konu daha var ve bu yazının asıl amacı da aslında bu konu. Özellikle bizim toplumumuzun sistem kabul etmez yaklaşımına çözüm olabilecek nitelikte. Örnek vermek gerekirse, kodlama becerisine sahip bir birey, “;” yerine “,” yazıldığında sistemin çalışmadığını çok iyi bilir. “Sonuçta nokta yazıldığında da anlaşılıyor neden noktalı virgül yazmadım diye kodlarım doğru çalışmıyor” diyemiyor. Biz toplum olarak bu örneği gerçek hayattaki benzer durumlarda sürekli olarak kullanıyoruz. İnisiyatif kullanmaya, sistemler üzerinde yorum yapmaya hayranız.

Eğitimde, sağlıkta, güvenlikte, aklınıza gelecek diğer sistemlerde sistemlerin bir türlü oturmamasından şikayetçi olmamızın nedeni olarak bilgisayarca düşünmüyor olmamızdan kaynaklanıyor ve bu durumda sistemleri kendi keyfimize uydurmaya çalışıyoruz. Sonuç olarak da başarısızlık kendiliğinden geliyor. İşte bu yüzden kodlama dersinin en büyük kazanımlarından biri olarak, bilgisayarca düşünme (sistemsel düşünme, bilgi-işlemsel düşünme gibi de adlandırıldığı görülmektedir) becerisi öne çıkmaktadır.

Kaynak: Dr. Emrah AKMAN